HEKİMİN TIBBİ UYGULAMA HATASINDAN(“MALPRAKTİS”) DOĞAN TAZMİNAT

Hekimin hastaya tıbbi müdahalesinin amacı; hastanın iyileştirilmesi olmakla birlikte bazen tam aksi sonuçlar doğabilir. Bu durumda hasta, uğradığı zararın tazmini için kime/kimlere karşı ve hangi hukuki esaslara dayalı olarak hangi talepleri ileri süreceği konusu işbu hukuki bilgi notunda ele alınmıştır.

1. KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT SAĞLIK KURUMLARINDA ÇALIŞAN HEKİMİN VERMİŞ OLDUĞU ZARARDAN KİM SORUMLUDUR?

Devlete veya diğer kamu tüzel kişilerine ait sağlık kurumlarında, hekimin hastalara vermiş olduğu zarardan asıl sorumlu devlettir. Bu durum 1982 Anayasası’nda düzenlenmiştir. Anayasa madde 40/3 hükmüne göre, kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar devletçe tazmin edilir.Hasta, uğradığı zarara karşı, maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık kurumlarında çalışan hekim hastasına zarar verirse, dava devlet veya ilgili idare aleyhine açılır. Burada hasım olarak gösterilecek kurum T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI’dır.

2. HEKİMİN VERMİŞ OLDUĞU ZARAR VE TALEP EDİLECEK KALEMLER NELERDİR?

Hekimin sorumluluğunda zarar, insan yaşam ve sağlığı ile ruhsal bütünlüğünde ve mal varlığında oluşan istenmeyen değişiklikler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Mal varlığında eksilme maddi; kişisel değerler üzerindeki eksilme ve bozulma ise manevi zararı oluşturur.

Maddi zarar olarak;

  • Tedavi giderleri: Muayene, tahlil, teşhis, ambulans veya diğer taşıma giderleri, ameliyat, hastane, ilaç, tekerlekli sandalye, bakım, fizik tedavi, kaplıca, korse vs. giderler; ayrıca, zarar görenin evinde tedavi gördüğü süre içinde hasta bakıcı veya hemşire tutması halinde, bunlara ödediği ücretler,
  • Kazanç kaybı,
  • Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
  • Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar

talep edilecektir.

Manevi zarar olarak;

  • Hekimin tedavi hatası sonucunda hastanın yaşama istek ve sevincinde (hasta açısından) duyarlı sayılabilecek bir rahatsızlık meydana gelmişse, bu zedelenmenin en azından belli bir dereceye kadar giderilebilmesi için belirlenecek tutar

talep edilecektir.

Burada görüldüğü üzere maddi zararlar yanlış tedavi sonucunda mal varlığında somut olarak oluşan zararlar; manevi zararlar ise kişinin duyduğu acı, elem ve kederin bir nebze olsun dindirmesi amacıyla belirlenecek bir miktar paradır. Maddi zararlarda, mal varlığında oluşan eksilme ortadadır. Açılacak olan davada talep edilecek miktar bu eksilmelerden ibaret olacaktır. Manevi zararda ise kişinin ne kadar süre yatağa muhtaç kaldığı, ne kadar acı çektiği, hayatında oluşan manevi kayıplarına göre kişinin yaşamış olduğu bu olumsuzlukları dindirmeye yönelik bir miktar belirlenecektir.

3. KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT SAĞLIK KURUMLARINDA ÇALIŞAN HEKİMİN VERMİŞ OLDUĞU ZARARA İLİŞKİN OLARAK GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Olaya ilişkin olarak yukarıda belirtiği üzere; açılacak olan davada hasım olarak T.C. Sağlık Bakanlığı gösterilecektir. Bu dava devlete karşı açılacağından görevli olan mahkeme İdare Mahkemeleridir. Yetkili yer mahkemesi ise kanunda tedavinin uygulandığı yer mahkemesi olarak düzenlenmiştir.

WhatsApp'tan Yazın !